Gazprombank’taki Yaptırımlar Türkiye’nin Enerji Arz Güvenliğine Etki Edecek
Amerika’nın Gazprombank’ı yaptırım listesine almasının Türkiye için sıkıntılar doğurabileceği ortaya çıktı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yaptığı açıklamaya göre bu durum Türkiye’yi etkileyebilir.
Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı öncesi gazetecilere konuşan Bakan Bayraktar, Beyaz Saray’ın Gazprombank’a yönelik aldığı yaptırım kararının Türkiye’yi etkileyeceğini belirtti. “Yaptırımlar Türkiye’yi etkiler. Para ödeyemeyiz, para ödeyemezsek malı alamayız. Dışişleri Bakanlığı görüşüyor. ” şeklinde konuştu.
Bayraktar, kış mevsiminde Türkiye’nin arz güvenliği için gaz ihtiyacının olduğunu vurgulayarak, “Sanayinin gaza ihtiyacı var. Dolayısıyla arz güvenliği kapsamında bizim (Rus gazı) buna ihtiyacımız var. Geçmişte bir dönem İran yaptırımları oldu. Orada doğal gazda bir muafiyet vardı. Benzer şeyi burada da Amerika’dan istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, görev süresinin sona ermesine yaklaşık 1,5 ay kala böyle bir kararı almasını eleştiren Bayraktar, “Bu yaptırımların kaldırılması uzun zaman alabilir.” şeklinde konuştu.
Bakan Bayraktar, Türkiye için enerji arz güvenliğinin önemine dikkat çekerek, “Eğer Türkiye’ye bu muafiyet verilmezse, bu Türkiye’yi olumsuz etkiler. Burada Rusya değil, doğrudan Türkiye hedef alınmış olur.” dedi.
ÇAYIRHAN TERMİK SANTRALİ’NİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ
Çayırhan Termik Santrali konusunda muhalefetin karşı çıktığına değinen Bayraktar, sendika ile yapılan görüşmelere işaret ederek, “Endişeleri olan noktalar var. Bunların içinde haklı olanlar da olabilir. Bu sebeple, onların endişelerini giderecek şekilde santralin özelleştirilmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
İşçilerin açlık grevi yapacağı haberlerine ilişkin endişeleri önemsediklerini belirten Bayraktar, “Buradaki işçilerin birçoğu kamu işçisi değil. Şu anda kamusal bir çatı altında da değiller. Bu sebeple, işçilerin endişelerini doğru bir şekilde ele almalıyız.” dedi.
Bayraktar, Türkiye’de 2002’den sonra tüm santrallerin özel sektöre yapıldığını, kamuya ait santrallerde ise 9-10 bin megavatlık bir özelleştirme programının devam ettiğini belirterek, “Bu düzen böyle işliyor. Dolayısıyla burayı ayrı tutmanın mantıklı bir sebebi yok ama işçilerin haklarının korunması önemli. Hem işçiler hem siyasiler bu konuda aradılar. Onlara söylediğim şey bu. Hak ve endişeleri olan konuları ele alalım. Santral bir an önce üretime geçmeli.” şeklinde konuştu.
Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirilmesi durumunda enerji üretiminin düşeceği iddialarına da yanıt veren Bayraktar, “Kömür üretiminde son dönemde bir düşüş yaşandı. Elektrik üretiminde de azalma mevcut. Bu durumda yerli kömürden elektrik üretimini artırmalıyız. Bu sebeple, Çayırhan’ın çalışması ve hatta daha fazla çalışması gerekmektedir. Şu anda madende 1249 kişi istihdam ediliyor. Bu sayı artmalıdır.” dedi.