Lübnan’da ne oldu, çağrı cihazları nasıl patladı, saldırıyı kim üstlendi? İşte son gelişmeler…

Posted by

Lübnan’da Hizbullah’ın iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının dün ülke genelinde neredeyse eş zamanlı olarak patlaması sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor.

Lübnan Sağlık Bakanlığı dün biri çocuk dokuz kişinin hayatını kaybettiğini, 2 bin 800 kişinin ise yaralandığını açıklamıştı. Yaralıların 200’de fazlasının durumunun kritik olduğu belirtilirken, bu nedenle can kaybının artmasından endişe duyuluyor.

Oldukça sofistike bir saldırı

Hizbullah’tan gelen son açıklamada, örgüt 10 mensubunun öldüğünü duyurdu. Oldukça sofistike olarak nitelendirilen çağrı cihazlı saldırının ardından yaralıların sayısının 3 bini aştığı belirtiliyor.

Saldırının nasıl gerçekleştiği tam olarak bilinmezken, Hizbullah, İsrail’i suçluyor. İsrailli yetkililerden şu ana kadar açıklama gelmedi..

Peki dünyayı dehşet içinde bırakaran çağrı cihazlı saldırısı hakkında şu anda neler biliyoruz?

BBC saldırıya ilişkin merak edilen tüm soruları ve yanıtlarını derledi…

Çağrı cihazları ne zaman ve nerede patladı?

Patlamalar Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta ve ülkenin diğer bazı bölgelerinde dün saat 15:45 dolaylarında başladı.

Tanıklar, havai fişek ve silah seslerine benzeyen küçük patlamalar görmeden önce insanların ceplerinden duman çıktığına şahit oldu.

Güvenlik kameralarının kaydettiği görüntüde, bir dükkânda duran adamın pantolonunun cebinde bir patlama olduğu görülüyor.

Reuters haber ajansının bildirdiğine göre, ilk patlamalardan sonra patlamalar yaklaşık bir saat boyunca devam etti.

Kısa süre sonra çok sayıda insan Lübnan’daki hastanelere başvurmaya başladı.

Parçaların üzerinde normalde çağrı cihazlarının distribütörünü, model numarasını ve çalışma frekansını gösteren etiketler görülebiliyor. Ancak hasarlı oldukları için geriye kalan bilgiler eksik.

Her iki parçada da “GOLD” kelimesi ve “AR-9” ya da muhtemelen “AP-9” gibi görünen kısmi bir model numarası açıkça görülebiliyor.

Görüntülerden birinde plastik kapağı soyulmuş bir “USB – C” portu görülüyor. Üç dekoratif oluk da görülebiliyor. Bu göstergeler Tayvan merkezli Gold Apollo Company Ltd. tarafından üretilen Rugged Pager AR-924 adlı bir modele işaret ediyor gibi duruyor.

Çağrı cihazları nasıl patladı?

Hizbullah’ın güvenlik önlemleriyle gurur duyduğunu hatırlatan bazı analistler, dünkü saldırının büyüklüğü karşısında şoke olduklarını hemen ifade etti.

Bazıları bir hack saldırısının çağrı cihazlarının pillerinin aşırı ısınmasına ve cihazların patlamasına neden olmuş olabileceğini öne sürdü. Böyle bir saldırı daha önce görülmemiş eylem.

Ancak pek çok uzman bunun olası olmadığını, patlama görüntülerinin bataryaların aşırı ısınmasıyla uyuşmadığını söylüyor.

Bazı analistler de çağrı cihazlarına üretimleri sırasında ya da nakliye sırasında müdahaleyi içeren bir tür tedarik zinciri saldırısının daha olası olduğunu söylüyor.

Tedarik zinciri saldırıları siber güvenlik dünyasında giderek artan bir endişe kaynağı ve son zamanlarda bilgisayar korsanlarının ürünlere geliştirme aşamasındayken erişim sağlamasından kaynaklanan birçok yüksek profilli olay yaşandı.

Ancak bu saldırılar normalde yazılımla sınırlı oluyor. Donanım tedarik zinciri saldırıları, cihaza el koymayı içerdiğinden çok daha nadir.

Eğer bu gerçekten bir tedarik zinciri saldırısıysa, çağrı cihazlarına bir şekilde gizlice müdahale edilmek için büyük bir operasyon yapılması gerekirdi.

Reuters: MOSSAD 5 bin cihaza patlayıcı koydu

Adının açıklanmasını istemeyen eski bir İngiliz Ordusu mühimmat uzmanı BBC’ye yaptığı açıklamada cihazların her birinin sahte bir elektronik bileşenin içine gizlenmiş 10 ila 20 gram arasında askeri sınıf yüksek patlayıcı ile paketlenmiş olabileceğini söyledi.

Uzman, bunun alfanümerik kısa mesaj olarak adlandırılan bir sinyalle harekete geçirilebileceğini söyledi.

Lübnanlı üst düzey bir güvenlik kaynağı çağrı cihazlarının Tayvan merkezli Gold Apollo tarafından üretildiğini söyledi.

Ancak şirket cihazların kendisinin üretimi olmadığını, markasını kullanma hakkına sahip BAC adlı bir şirket tarafından üretildiğini belirtti.

Reuters’ın Lübnanlı bir güvenlik kaynağına dayandırdığı haberine göre; İsrail istihbarat Teşkilatı MOSSAD, Hizbullah’ın sipariş ettiği 5 bin çağrı cihazına saldırıdan aylar önce patlayıcıları yükledi.

Kurbanlar hakkında neler biliniyor?

Hizbullah’a yakın bir kaynak AFP’ye yaptığı açıklamada öldürülenlerden ikisinin iki Hizbullah milletvekilinin oğlu olduğunu söyledi. Ayrıca bir Hizbullah üyesinin kızının da öldürüldüğünü söylediler.

Yaralananlar arasında İran’ın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani de vardı. İran medyasında yer alan haberlerde Amani’nin yaralarının hafif olduğu belirtildi.

Reuters’ın bir kaynağa dayandırdığı haberine göre Hizbullah lideri Hasan Nasrallah patlamalardan yara almadan kurtuldu.

Lübnan Kamu Sağlığı Bakanı Firass Abiad, yaralanmaların çoğunu el ve yüzdeki hasarın oluşturduğunu söyledi.

BBC’nin Newshour programına konuşan Bakan şunları söyledi:

* Yaralanmaların çoğu yüzde ve özellikle gözlerde, ayrıca ellerde ya da parmaklarda bazı ampütasyonlarla birlikte ellerde ve bazılarının yan taraflarında yaralanmalar var gibi görünüyor.

* Acil servislere başvuran insanların büyük çoğunluğu sivil giyimli, bu nedenle Hizbullah ya da diğerleri gibi belirli bir oluşuma ait olup olmadıklarını ayırt etmek çok zor…

Bakan, “Ancak aralarında yaşlı ya da maalesef ölen çocuk gibi çok genç insanlar görüyoruz… Aralarında sağlık çalışanı olanlar da var” dedi.

İngiltere merkezli kampanya grubu Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre Lübnan dışında, komşu Suriye’de meydana gelen benzer patlamalarda 14 kişi yaralandı.

Saldırının arkasında kim var?

Lübnan Başbakanı ve Hizbullah İsrail’i suçlasa da şu ana kadar kimse sorumluluğu üstlenmedi.

Başbakan Necip Mikati patlamaların “Lübnan egemenliğinin ciddi bir ihlali ve tüm standartlara göre bir suç” olduğunu söyledi.

Hizbullah, İsrail’i saldırıların arkasında olmakla suçladığı açıklamasında, bu ülkeyi “sivilleri de hedef alan bu suç saldırısından tamamen sorumlu” tuttuğunu belirtti.

Açıklamada “Bu hain ve cani düşman, beklesin ya da beklemesin, bu günahkâr saldırganlığının cezasını mutlaka çekecektir” denildi.

İsrailli yetkililer iddialar hakkında yorum yapmadı, ancak çoğu analist saldırının arkasında İsrail’in olduğu konusunda hemfikir.

Lancaster Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof Simon Mabon BBC’ye şunları söyledi “İsrail’in hedefini takip etmek için teknolojiyi kullandığı örnekleri biliyoruz” ancak bu saldırının ölçeğini ‘benzeri görülmemiş’ olarak nitelendirdi.

İngiltere merkezli Chatham House’dan Lina Khatib, saldırının İsrail’in Hizbullah’ın “iletişim ağına” “derinlemesine” sızdığını gösterdiğini söyledi.

Hizbullah neden çağrı cihazı kullanıyor?

Hizbullah, İsrail’in konum takibinden kaçmak için düşük teknolojili bir iletişim aracı olarak çağrı cihazlarına büyük ölçüde bel bağlamış durumda.

Çağrı cihazı, alfanümerik ya da sesli mesajları alan ve görüntüleyen kablosuz bir telekomünikasyon cihazı.

İsrail’in 1996’da Hamas’ın baş bombacısı olarak bilinen mühendis Yahya Ayyaş’a düzenlediği suikastın da gösterdiği gibi, cep telefonları müdahaleye çok açık olduğu için uzun zamandır kullanılmıyor.

Ancak AP haber ajansına konuşan bir Hizbullah yetkilisi, çağrı cihazlarının grubun daha önce kullanmadığı yeni bir marka olduğunu söyledi.

CIA’de eski bir analist olan Emily Harding, güvenlik ihlalinin Hizbullah için son derece utanç verici olduğunu söyledi.

BBC’ye konuşan Harding, “Bu büyüklükte bir ihlal sadece fiziksel olarak zararlı olmakla kalmayacak, aynı zamanda tüm güvenlik aygıtlarını sorgulamalarına neden olacaktır” dedi.

Harding şöyle devam etti: “İsrail ile olası bir savaşta dikkatlerini dağıtacak yoğun bir iç soruşturma yürütmelerini beklerdim.”

Hizbullah-İsrail çatışması tırmanacak mı?

Hizbullah, İsrail’in bölgedeki baş düşmanı İran ile müttefik.

Tahran’ın Direniş Ekseni’nin bir parçası olan grup aylardır İsrail ile düşük seviyeli bir savaş yürütüyor ve İsrail’in kuzey sınırı boyunca sık sık roket ve füze atışları yapıyor.

Her iki taraftan da tüm topluluklar yerlerinden edildi.

Patlamalar, İsrail güvenlik kabinesinin ülkenin kuzeyinde yaşayanların güvenli bir şekilde geri dönmesini resmi bir savaş hedefi haline getirmesinden birkaç saat sonra meydana geldi.

Başbakan Binyamin Netanyahu kendisini ziyaret eden ABD’li bir yetkiliye İsrail’in “güvenliğini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağını” söyledi.

Pazartesi günü erken saatlerde İsrail İç Güvenlik Teşkilatı, Hizbullah’ın eski bir yetkiliye yönelik suikast girişimini engellediğini açıkladı.

Devam eden gerginliklere rağmen gözlemciler, şimdiye kadar her iki tarafın da tam ölçekli bir savaşa girmeden düşmanlıkları kontrol altına almayı hedeflediğini söylüyor.

Ancak Hizbullah’ın dünkü patlamalara karşılık vermekle tehdit etmesi nedeniyle durumun kontrolden çıkmasından korkuluyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir